Siz hiç tükendiniz mi?

SİZ HİÇ TÜKENDİNİZ Mİ?

Yıllar evvel, Hürrem Sultan karakterini canlandıran Meryem Uzerli’nin tüm Türkiye’yi ekrana kilitleyen diziden ayrılmasıyla birlikte Tükenmişlik Sendromu kavramıyla tanışmış olduk.

Tükenmişlik sendromu birinci kere 1974 yılında daima maruz kalınan iş geriliminin bir sonucu olarak tanımlansa da depresyon semptomlarını andıran belirtileri ile toplumsal hayatı da kangrene çeviren bir durumdur.

Ancak birçok defa fark edemediğimiz bir yanı vardır ki o da bireyi kendisiyle en sancılı halde yüzleştirmesidir.

Birey, gayret ve koşuşturma dolu yaşantısında en çok da kendisini unutur. Bu durum ışıltısı fazla olan kentlerde yıldızları göremeyecek kadar körleşmek üzeredir.

İşte bu noktada “tükenmek” çıkagelir. Kişiyi kendisine karşı kör ve sağır eden her şeyden el çektirir, alır götürür, bir battaniyeyle kanepe köşesine bırakır.

SANCILI YÜZLEŞME!

Bu etapta bireyin karşısında iki yol vardır.

Birincisi, diğerlerini suçlayarak yüzleşmeden kaçınmak.

İkincisi ise yabancılaşmış benliği ile tekrar tanışmak, kendisini, hislerini, niyetlerini tekrar keşfetmek.

Yüz yıllardır sorulan insan nedir sorusu şimdi cevaplanmadı lakin “ben neyim/kimim? ” sorusunun karşılığı, içinizde aralanmayı bekleyen kalın, tozlu perdelerin gerisinde olabilir.