Takıntıya dönüşmüş aşk

Bireyin bebeklik devrinde bakım verme ve his manasında gereğince ilgi ve sevgi görmemiş ve bağlantının birinci adımında inançlı bir bağ oluşturamamış çocuklar annelerinin yanından ayrıldığında ağlama, tasa, korkma ve anneye sıkı sıkı sarılma ya da tam aykırısı uzaklaşma üzere sıhhatsiz davranışlar gösterirler. Anne ya da bakım veren kişi ile kurulamayan inançlı bağ kişinin gelecekteki romantik ilgilerini etkilemektedir. Çocuklukta yaşanmış değersizlik hissi ve yaşanılan travmalar da takıntılı aşk oluşturulmasına neden olmaktadır.

Saplantılı aşk, bir başka ismiyle obsesif aşk bozukluğu (OAB); kişinin birine karşı hissettiği aşk hissinin saplantılı olması durumudur. Bu durumda birey, sevdiği bireye karşı saplantılı bir formda müdafaa gereksinimi hissetmekte ve çok denetimci davranarak partnerini denetim etmeye çalışabilmektedir. Takıntı hastalığının kimileri aşk takıntısı biçiminde ortaya çıkabilir. Depresyon benliği zayıflattığı için patolojik aşka sebep olabilir. Bağımlı, takıntılı, narsisistik, hudut kişilikler de takıntılı aşk yaşamaya meyillidirler. Takıntılı aşk yaşayan kişi sadece aşık olduğu kişi ile keyifli olacağına inanır ve kendisi mutsuzken aşık olduğu kişinin onsuz keyifli olmasını da istemez. Bunu şöyle düşünebiliriz; kişi düşünsel bir illüzyon oluşturarak aslında kişi için oluşturduğu mana ve beklentilere aşık olmuştur. Bireydeki bu ağır beklenti hislerinin inişli ve çıkışlı olmasını sağlar. Hislerin bu kadar ambivalan olması da kişinin sıhhatsiz ve anlık kararlar vermesine neden olabilir. Takıntı giderek artarsa aşık olunan bireye yönelik şiddet, cinayet, tecavüz yahut kişinin kendisini öldürmesi üzere sonuçlar meydana gelebilir. Takıntılı aşkın en çok tetikleyicisi karşılık bulamamasıdır. Duygusal ya da fizikî taraftan reddedilen kişi kendini kabul ettirmek için ağır efor harcayabilir.”

Sağlıklı aşk kişiyi memnun eder, bağımlı aşk ise depresif yapar. Aşk agresifliği azaltır, kişi daha hoşgörülüdür. Aşık olan kişi etrafına baskı ve öfke saçmaz, tam karşıtı müspet ve uyumludur.

Takıntılı aşk, kişinin yaşamış olduğu geçmiş travmalarının yarattığı kompleksli niyetlerin aşk bağlantısına yansıması ile oluşur. Aşık, aşık olduğu bireye çok bir tutku ve dilek duyar, onsuz olamayacağına, yapamayacağına inanır ve ayrılık gündeme geldiğinde çok bir telaş, telaş ve mutsuzluk yaşar. Takıntılı aşkta kişi memnunluk yerine dert yaşar. Karşısındakine itimat duyma, ayrılık ile ilgili tasalar daima zihnini meşgul eder. Bu tasalarından kurtulmak için de kendini rahatlatacak aksiyonlarda bulunur. Örneğin aşık olduğu kişinin oburu ile birlikte olabileceği korkusu ile daima onu arar, nerede olduğunu denetim eder. Bu denetimler bir mühlet kendisini rahatlatsa da bir mühlet sonra tekrar başlar

Yalnız kalmaktan da çok korkarlar. Bu nedenle de aşık oldukları şahıslarla ortalarında uzaklık olduğunda çabucak bu arayı ortadan kaldırmaya çalışırlar. Bunun için onu ararlar. Birlikte vakit geçirmek için planlar yaparlar. Karşısındaki kişiyi bu biçimde boğarlar. Bunun farkına bile varamayabilirler. Ayrılık bu şahıslar için dayanılmazdır. Ayrılmamak için elinden geleni yapar. Bunun kendisine ve karşısındaki bireye ziyan verebileceğini de düşünmezler.

Psikolojik dayanak almak epey kıymetlidir. Bu biçim yaşadığımız külfetler yoğunluğunu koruyorsa vakte bırakmayıp uzman takviyesi almakta epeyce yarar vardır. Yaşadığımız her his ve niyetin geçmişimiz ile ilintili olduğunu düşünürsek üstünü kapatmak yerine yüzleşmek, kabul etmek ve farkına varmak kıymetlidir. Fikirlerimize ve hislerimize yanlış savunma sistemleri eklemek yerine uzman vasıtasıyla çözümlemeye çalışmamız his ve fikirlerimize sahip çıktığımız manasına da gelmektedir.

Takıntılı aşk tedavisi, takıntılı fikir ve hislerin nedenini belirlemeye ve akabinde bu nedeni tedavi etmeye odaklanır. Birden fazla insan için terapi, takıntılı hisleri yönetmede ve daha sağlıklı alakalar geliştirmede yardımcıdır. Bilhassa münasebet berbata kullanılıyorsa tedavinin erken evrelerinde,bireysel terapi en uygunudur. Alakalarını bırakmak için çaba eden yahut münasebette çok inançsız hisseden şahıslar, aşklarının takıntılı olma mümkünlüğü göz önünde bulundurmalı ve profesyonel yardım almaları gerekir.